Futbolun en büyük organizasyonlarından biri olan ve Avrupa çapında düzenleniyor olmasına rağmen tüm Dünya’da zevkle takip edilen Avrupa Şampiyonası’nın 2020 senesinde düzenlenmesi gereken edisyonu yaşanan küresel salgın nedeniyle 1 sene ileriye ertelenmişti. 2021 senesinin yaz aylarında düzenlenen turnuvada İtalya kupayı göğe kaldıran takım olurken, Gök Mavili takımın başarılı teknik direktörü Roberto Mancini’nin bazı ifadelerini daha detaylıca bir tartışmaya açmak gerek.
Büyük Hüsran
Bu sezon hem Türk futbolu için hem de Dünya futbolu için oldukça ilginç olaylarla geçti ve bu yılların futbolda farklı şekilde anılacaklarını dile getirmekte herhangi bir beis yok.
Bununla birlikte Avrupa Şampiyonası’nın son şampiyonu İtalya’nın Dünya Kupası’na katılamamış olmasının bu bağlamda işleri daha da ilginç kıldığı ortada. Ancak takımın teknik direktörü Roberto Mancini’nin Dünya Kupası Play-Off elemesinde mağlup olduğu Kuzey Makedonya maçı öncesinde yaptığı açıklamalar belki daha da ilginçti.
Halkı sevindirmenin kendileri için özel olduğunu ve bu başarının bir parçası oldukları için gururlu olduğunu dile getiren İtalyan teknik adam, bununla birlikte turnuvanın ilk favorisinin kendilerinin olmadığını da ifade ederek çok ilginç bir açıklamaya imza atmıştı.
Final maçında da yeteri kadar iyi olmadıklarının farkında olduğunu ancak maçın içerisinde oyuncularının toparlandığını dile getiren Mancini, Avusturya maçından sonra artık şampiyon olacaklarına kesin olarak emin olduğunu sözlerine eklemişti.
Rehavet Etkisi Mi?
Son Avrupa Şampiyonunun Dünya Kupası’nda boy gösteremiyor olması futbol tarihinde pek rastlanan bir durum değil ve İtalya’nın bu durumu yaşamış olması hâlâ daha tartışılmaya devam ediyor.
Bu bağlamda Gök Mavililer için ayırt edici olan durumlardan birisi takımın bir önceki Dünya Kupası’na da katılamamış olması ve bu çifte başarısızlığın yarattığı hayal kırıklığı çok daha büyük oluyor. Zira takımın gerçekten çok ikonik hale gelen şampiyonluklar aldıktan sonra Dünya Kupası’ndan bu kadar uzun kalmış olması Akdenizli taraftarlar tarafından kolayca kabul edilebilir değil.
Son olarak kupayı kaldırdığı 2006 Dünya Kupası’ndan bu yana hiçbir turnuvada grup aşamasını dahi geçemeyen İtalya’nın son 2 turnuvaya da katılamamış olmasının bir rehavetten kaynaklı olup olmadığı sorgulanıyor.
Çizme herhangi bir şekilde rehavete kapılacak bir oyuncu kadrosuna sahip değil. Nitekim Kuzey Makedonya karşısında oynanan müsabakada İtalya’nın bu kadar fazla şut atmış olmasına rağmen sahadan mağlubiyetle ayrılmasının da ciddi bir şanssızlık olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Takım 2030’daki kupaya ev sahipliği yapmak adına federasyon olarak başvuru yaptı ancak bu başvurunun kabul edilip edilmeyeceği de belli değil. Bunun dışında İtalya’nın gelecek turnuvalara katılamaması demek işlerin çok daha kötü bir duruma gitmesi anlamına da gelebilir.
Nitekim 2021 senesinde Avrupa Şampiyonası Şampiyonu olduktan sonra daha 1 sene bile üstünden geçmeden sorgulanan bir teknik adam haline gelen Mancini bu durumu teyit edecektir.