Futbol tarihinin en karanlık dönemlerinden birini geçirmeye devam eden Türkiye adına en üst seviyede gelen başarısızlıklara bir yenisi de gençlerden eklendi. İsrail’de oynanan U17 Avrupa Şampiyonası’nda başarılı bir performans sergilemek isteyen genç milli takımımız, grup aşamasında oynadıkları 3 maçın 3’ünden de mağlup ayrılarak puan dahi alamadı ve turnuvaya veda etmek zorunda kaldı. Bu başarısızlık uzun süredir devam eden Milli Takım tartışmalarının da artmasına neden olacaktır.
Balık Baştan Kokar
Bu sezon Türk futbolu adına tarihi anlamda berbat bir sezon oldu ve belirli dinamikler geleceğe dair umut verse de genel çerçeve oldukça karanlıktı. Tüm bunlarla birlikte Türkiye’nin asıl problemlerinden birisi Milli Takımlardaki genel başarısızlık olmaya devam ediyor.
EURO2020 ile başlayan Milli Takım tartışmaları, Dünya Kupası Elemeleriyle birlikte zirve yaptı. Bu esnada Türkiye Futbol Federasyonu kulüp takımlarının ve Türk futbolunun daha kötüye gitmesi adına hummalı bir çalışma veriyordu.
Bu süreçte yaşananların her biri futbolseverlerin hatırasında olmalı. Bununla birlikte U17 Milli Takımı da ne yazık ki bizleri hayal kırıklığına uğrattı. İsrail’de oynanan U17 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılım hakkı kazanan Kırmızı Beyazlı takımımız, grup aşamasında oynadığı 3 müsabakanın 3’ünden de mağlup ayrıldı.
İlk olarak İspanya karşısında hüsrana uğrayan gençler, sonrasında Sırbistan karşısında mağlup olunca matematiksel olarak gruptan çıkma şansını kaybetmiş oldular. Turnuvanın son müsabakasında Belçika karşısında da mağlup olan gençlerimiz turnuvada puan dahi alamadı.
Tıpkı EUR02020’de yaşanan olaylar gibi U17 Avrupa Şampiyonası’nda da benzer sıkıntılar yaşandı ve bu durumdan kaynaklı başka tartışmalar da doğmaya başladı.
Nasıl Olacak
Türk futbolunun artık net bir şekilde kabul etmesi gereken gerçeklerden birisi makasın iyiden iyiye açıldığı. Kendimizi değerlendirdiğimiz konum bulunduğumuz konumdan çok daha yüksekte ve bu her seferinde daha fazla beklentiyle turnuvalara başlayıp daha büyük hayal kırıklıkları yaşamamıza neden oluyor.
Hâl böyle olunca futbolu yönetenler de teknik direktörler de oyuncular da töhmet altında kalıyor. Pek tabii bu aktörlerin hiçbirisi sütten çıkmış ak kaşık değiller ve bu beklentinin düşmemesi adına söylemleri olsa da doğru adımları atmak konusunda neredeyse hiç niyetleri yok.
Ancak özellikle gençlerin turnuvasında yaşanan başarısızlık iç karartıcı. Şu anki Milli Takım’ın altın nesillerden biri olduğu düşünüldüğünde bu oyuncuların alttan gelen nesillerinden de başarılar bekleniyor.
Futbol artık bizim ülkemizde çok kaotik bir durumun içerisinde ve yönetilmesi her geçen gün zorlaşıyor. Para etmeyen kalitemiz nedeniyle hâlâ bir yayıncı dahi bulamadığımızı hatırlatmakta fayda var.
Bu bağlamda klişeye kaçıp yeni bir yapılanmaya gitmekten başka bir çare olmadığını dile getirmekten başka da bir çözüm yok. Türk futbolu şu anki durumuyla gerçekten ne yönetilebilir ne izlenebilir ne de keyif alınabilir bir futbol değil.