
Mart ayının son günlerine kadar sürecek olan EURO2028 başvurusuyla ilgili olarak Türkiye’nin hâlâ bir tasarrufunun olmaması futbolseverleri merak ettiriyor. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir’in üstüne basa basa ev sahipliği yapmak istediklerini dile getirdiği turnuvaya dair birçok dedikodu durmadan kulislerde dolanırken, bu dedikodulara bir yenisi daha eklendi.

UEFA’nın Endişesi
Futbolun Milli Takımlar düzeyindeki en büyük turnuvalarından olan Avrupa Şampiyonası en nihayetinde birden çok paydaşın gelir elde edebildiği bir organizasyon. Futbolun bu kadar kapitalizm ürünü olduğu bir dönemde bu durumun aksinin de beklenmesi pek mümkün değil.
Avrupa Şampiyonası’nın asıl kurumu olan UEFA da turnuvanın bilet ücretlerinden, maçların yayın gelirlerinden ve daha birçok farklı kalemden gelir elde etmeyi amaçlıyor. Zaten Avrupa Süper Ligi gibi bir futbol skandalının ortaya çıktığı Avrupa coğrafyasında artık futboldan elde edilecek gelirin ne kadar önemsendiği de ortada.
Bununla birlikte EURO2028 ile alakalı olarak nasıl bir yol izleneceği hâlâ belirsiz. EURO2020’nin birden çok ülkede düzenlenmesi sonrasında bu modelin tercih edilmesi en kuvvetli ihtimal. EURO2024 Türkiye ile Almanya’dan birisine gidecekti ve Almanya’dan yana karar kılındı. EURO2032’ye de İtalya direkt olarak başvuru yaparak en büyük favori olarak kendisini göstermeyi başardı.
Türkiye’nin EURO2020 başvurusu çok uluslu düzenlenme kararı sonrası geri çekilmişti. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir de EURO2028’e dair çok umutlu konuşmuştu. EURO2028’in çok uluslu, koalisyon olarak düzenleneceğine dair iddialar oldukça kuvvetli.
Ancak ortaya atılan iddialara göre UEFA’nın Türkiye’nin potansiyel başvurusuna dair çok ciddi tereddütleri var. Zira Türkiye’de son birkaç sene içerisinde çok fazla artan ve dalgalanan bir döviz kuru söz konusu ve bu durum vatandaşların alım gücünü de önemli ölçüde sekteye uğrattı.
İşte bu konuyla alakalı olarak da UEFA’nın Türkiye’deki futbolseverlerin olası bir EURO2028 organizasyonunda statları doldurabileceğine dair kuşkusu olduğu ifade ediliyor. Stadyumlardan elde edilen gelirler UEFA’nın ciddi bir gelir kalemi ve konfederasyon bu gelirden vazgeçmek konusunda pek niyetli olmayabilir.

Artan Borçlar
Türkiye’deki döviz kurunun artışı ve dalgalanışı sadece UEFA’yı da endişelendirmiyor. Bugün birçok kulüp başkanı döviz kuru nedeniyle artan borçlarından bahsederken, futbol kamuoyu da piyasanın çoraklaşacağına dair endişeler taşıyor.
Türkiye’de 1 milyon TL yıllık maaşla oynayan bir genç oyuncu, başka bir Avrupa takımı tarafından kulüp için çok cüzi bir ücretle transfer edilebilir. Euro ve Dolar kurunun iki haneleri çoktan aştığı Türkiye’de bir de yabancı kuralının getirilmiş olması bu durumu daha da perçinleyecektir.
Yabancı kuralı getirilmemiş olsa bile oyuncularına döviz üzerinden ödeme yapmak zorunda olan kulüplerin nasıl ödeme yapabileceğine dair de kuşkular mevcut. Türkiye’de futbolun ulusal ve uluslararası boyuttaki gidişatına ekonominin ciddi bir darbe vurduğunu söylemek yanlış olmaz.