Türkiye’nin Yüzü Gülmüyor

Bu sezon Türkiye adına gerçekten çok farklı bir sezon olmaya devam ediyor. Futbol ülkesi olarak anılan ülkemizde yeşil sahada her gün bir başka kaos ve rezalet ortaya çıkmaya devam ederken salon sporlarının birçoğunda Avrupa’nın en tepesinde takımlarımız yer alıyor. Bununla birlikte EURO2020’de A Milli Takımımız nedeniyle yaşadığımız hayal kırıklığı, şu sıralar İsrail’de devam eden U17 Avrupa Şampiyonası’nda bir kez daha kendini gösterdiği. Grup aşamasında İspanya ve Sırbistan karşısında aldığı mağlubiyetler nedeniyle turnuvaya veda edeceği kesinleşen genç oyuncularımız, Belçika U17 takımı karşısında da iyi bir performans ortaya koyamadı ve turnuvayı puan dahi alamadan tamamladı.

Baştan Sona

Bu sezon Türk futbolu ve Türkiye adına gerçekten utanç sezonu olarak geçmeye devam ediyor. Kırmızı Beyazlı takımlarımızın peş peşe hayal kırıklıkları yarattığı sezonda neyse ki salon sporlarının varlığı bizi mutlu etmeye yetiyor.

2020 Avrupa Şampiyonası’nda başlayan Milli Takım üzüntüsü sonrasında Dünya Kupası Elemelerinde alınan başarısız sonuçlar ve yine elden kayıp giden bilet nedeniyle artmıştı. Bununla birlikte Uluslar Ligi’nde de küme düşen Milli Takımımızda teknik direktör olarak görev yapan Stefan Kuntz ile alakalı tartışmalar da bir hayli artmış durumda.

Ancak işin daha kötüsü Ay Yıldızlı takımlarımız adına tek problem en tepede değil. Zira şu sıralar İsrail’de oynanmaya devam eden U17 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılmaya hak kazanan gençlerimiz ne yazık ki büyük bir hayal kırıklığı yaşayarak ve yaşatarak ülkeye geri dönüyorlar.

İspanya U17 takımı karşısında alınan 2-0’lık mağlubiyetten sonra işleri toparlayabilmek adına Sırbistan U17 takımı karşısında oynanan müsabakaya hazırlanan Kırmızı Beyazlı gençlerimiz bu müsabakada da 2-1 mağlup olunca gruptan çıkma şansını kaybetmişti.

Bununla birlikte artık tamamen prestijini düşünen Türkiye U17 Milli Takımı, grup aşamasının son maçında Belçika U17 Milli Takımı ile oynadığı müsabakadan da mağlup ayrıldı. Bu sonuçla birlikte turnuvayı puan dahi alamadan tamamlayan gençlerimiz büyük bir hayal kırıklığıyla ülkeye dönmek adına hazırlıklara başladılar.

Kapıda Bekleyen Tehlike

Türkiye bir futbol ülkesi mi veya öyleyse de bu durum artık ne kadar geçerli sorgulamak gerekiyor. Zira salon sporlarında artık çok daha başarılı olduğumuz görülüyor ve bu durum ligin de kalitesi düşünüldüğünde futbola dair ilginin azalmasına neden oluyor.

Tüm bunlarla birlikte Türk futbolu bir dönem en hafif tabirle berbat yönetiliyordu. Ancak artık yönetilmiyor ve birileri tarafından öylesine idare ediliyor. Bu turnuvanın daha başlamasından önce başlayan tartışmaları yönetmesi gereken Tolunay Kafkas’ın bu başarısızlıktaki payının sorgulanması gerekiyor.

Kadro tercihleri nedeniyle amiyane tabirle çuvalladığı görülen Kafkas, bu tartışmaların çıkacağını ve medyanın da kendi üstüne geleceğini biliyor olmalıydı. Ancak Türk futbolunun iyiye gitmesi adına kim hangi taşı hangi taşın üstüne koyuyor ki Tolunay Kafkas koysun diye de düşünmemek elde değil gibi görünüyor.