
Turnuvanın en genç takımı, turnuva öncesi yaptığı maçlarda gösterdiği performans ve aldığı galibiyetlerle turnuvanın sürpriz favorilerinden biri olan Türkiye için tozpembe bir görüntü vardı ve bu görüntü içerisinde Türkiye’den iyi şeyler bekleniyordu. Ancak işler tam da beklenildiği gibi gitmedi hatta Türkiye turnuvanın en kötü performans sergileyen takımı olarak kayıtlara geçti.

EURO 2020’de Hayaller ve Gerçekler
Bir noktada bu performansı tetikleyen etmenlerden birisi belki de İtalya ile oynanan ilk maçtı. Turnuvanın favorisi ve sonradan kazananına karşı oynanan oyun ve alınan sonuç spor kamuoyunu ikiye böldü ve takım üzerinde önemli ölçüde bir özgüven kaybı yarattı.
Bir taraf İtalya karşısında alınan sonucun zaten malumun ilanı olduğunu ifade edip takımdan ümidin kesilmemesi gerektiğini savunurken diğer taraf ise alınan sonucun ve oynanan oyunun bir felaket olduğunu belirtiyordu.
Turnuva öncesi son maçlarda oynattığı kadroyu koruyarak devam eden Türkiye’nin aldığı bu mağlubiyet Ay Yıldızlılar için EURO 2020’de yaşananlar yıkıcı olsa da teknik direktör Şenol Güneş ve ekibinden beklentiler devam ediyordu. Türkiye Milli Futbol Takımı’nın turnuva öncesi aday takım seçimleri de her zaman tartışmalara neden olmuş, taraftarlar ve futbolseverler, hem alınan hem de alınmayan oyuncular üzerinden eleştirilerini yöneltmişlerdir.
Türkiye Euro 2020’de İstediğini Alamadı
Bu tartışma her zaman devam ettiği için alışıldık ve sonlandırılamayan bir tartışma olarak düşünülebilir ancak özellikle ilk maçta alınan mağlubiyetten sonra değişiklik bekleyen taraftarlar için Şenol Güneş’in yaptığı tercihlerin bu tartışmayı alevlendirmesi kaçınılmaz bir hal almış ve bu tartışmaların odağındaki oyuncu kadrosuyla Galler karşısına çıkan Türkiye, yine sahada bir şey gösteremeden mağlup olarak ayrılınca turnuva başında oluşan tozpembe hava dağılmıştı.

Bu maç itibariyle Türkiye için bir umut kalmamış, ne sahada oynanan oyun ne de alınan skorlar İsviçre maçına herhangi bir beklentiyi bırakmamıştı. Nitekim İsviçre maçında da iyi bir oyun oynanamasa da İrfan Can Kahveci’nin attığı güzel gol “teselli ikramiyesi” olmuştu. Türkiye attığı tek golle turnuvadan puan dahi alamadan ayrılmıştı. Turnuvanın en genç takımı, Avrupa’nın büyük kulüplerinde göz dolduran oyuncularına rağmen turnuvada herhangi bir varlık gösteremeden geri döndü.