FIFA’dan Radikal Kararlar

Dünya futbolunun organizatörü FIFA, uzun bir zamandan bu yana Milli Takım organizasyonlarına olan ilginin artmasına dair planlamalarıyla gündemden düşmüyor. 2022 yılının sonbaharında düzenlenecek olan Dünya Kupası’nın Katar’a gitmesiyle birlikte başlayan tartışmalar hâlâ daha devam ederken, futbolun en büyük aktörü düzenlenecek turnuvada maç sürelerinin 100 dakikaya çıkarılmasına dair nabız yokluyor.

Bitmeyen Değişiklikler

Teknolojinin gelişmesinin futbola olan katkısı kadar nesillerin değişimine neden olduğu da bir gerçek ve son yapılan araştırmalar futbola olan ilginin sürenin uzunluğuyla alakalı da olarak azaldığını ifade ediyor.

Bununla birlikte dünya futbolunun en büyük organizatörü FIFA, özellikle uluslararası Milli Takım organizasyonlarına azalan ilgiyi arttırabilmek adına tabiri caizse kırk takla atıyor. Milli Takımın kulüp takımlarının gölgesinde kalmasını istemeyen konfederasyon bu nedenle ilk olarak 2 yılda 1 Dünya Kupası düzenlenmesine dair nabız yoklamış ancak bu konuda beklediği tavrı görememişti.

Öte yandan FIFA’nın eleştirildiği tek durum bu da değil. 2022 yılının sonbaharında düzenlenecek olan Dünya Kupası’nın futbola dair pek de bir kültür geliştirmemiş olan Katar’a verilmesi ve ülkenin hava şartları nedeniyle ilk kez yaz aylarından başka bir dönemde düzenlenecek olması eleştirilerin artmasına neden oluyor.

Katar kararı açıklandığından bu yana hep eleştirilen FIFA, bu sefer yine futbolu kökten değiştirebilecek bir kararın peşinde. Bahse konu iddiaya göre topun maç içerisinde kalma süresinden rahatsız olan ve bu süreyi kısa bulan organizasyon, bu nedenle maça 10 dakika daha süre eklenmesine dair bir fikri sunuyor.

Pek tabii bu fikrin gerçekleşebilmesi adına futbolun hukuki aktörü IFAB’tan onay vermesi gerekiyor. Fikirle alakalı olarak FIFA Başkanı Gianni Infantino’nun direkt olarak adı geçiyor.

UEFA Da Benzer Politikada

Hatırlanacağı üzere Avrupa Şampiyonası’nın düzenleyicisi olan UEFA’da da tıpkı FIFA’nın yaptığı gibi değişikliklere dair sıcak bir bakış vardı. Bununla birlikte iki organizasyonun birbirlerinin fikirlerine pek de sıcak bakmadığını dile getirmek yanlış olmaz.

Öte yandan UEFA‘nın FIFA kadar fikirlerinde ısrarcı olmadığı da kesin. İlk kez EURO2020’de denenen çok uluslu organizasyondan sonra UEFA Başkanı Aleksander Ceferin bu fikirden pişman olduklarını dürüstlükle itiraf etmişti. Turnuvanın başka memleketlerde düzenlenmesinin hem taraftar hem de oyuncular açısından çok yıpratıcı olduğunu dile getiren Ceferin’in bu açıklamaları bahsi geçen organizasyon yapısında da değişikliklere neden oldu.

Örneğin Türkiye’nin de başvuru yaptığı EURO2028 ile alakalı olarak birbirlerine çok daha yakın coğrafyalarda olan ülkeler başvuru yaptılar. Birleşik Krallık ülkeleri ve İrlanda Cumhuriyeti’nin yaptığı başvuru bu duruma bir örnek olarak sayılabilir. Nitekim Portekiz ile İspanya arasında da böyle bir işbirliğine sıcak bakıldığına dair haberler uluslararası basına yansımıştı.

Pek tabii bu konuların tamamının gelişen teknoloji ve değişen nesillerin algısı üzerinden değerlendirildiği ortada. Bununla birlikte ne FIFA ne de UEFA kolay kolay Milli Takımlara azalan ilgiyi eski noktasına yaklaştırmak konusunda rahat olamayacaklar.