
1998 Dünya Kupası’nı kazanarak oldukça büyük bir başarı yakalayan ve futbolun tarihine geçecek birçok yıldızı aynı kadro içerisinde bulma şansı yakalayan Fransa Milli Takımı, 2000 senesinde Belçika ile Hollanda arasında düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda da başarının çerçevesini daha da büyütmek adına sahneye çıktı. Çok baskın bir oyun sergileyen Horozlar için turnuvada ulaşılan başarı ise unutulmazdı.

Perçinlenen Başarı
1998 Dünya Kupası’nda çok yetenekli ve lider oyunculardan oluşan bir kadroyla Dünya’nın en büyüğü olduğunu tescilleyen Fransa, aynı kadronun daha olgun haliyle 2000 Avrupa Şampiyonası’nın da en büyük favorilerinden birisiydi.
Belçika ile Hollanda’nın ev sahipliğinde düzenlenen turnuvada, ev sahibi Hollanda, Çek Cumhuriyeti ve Danimarka ile aynı gruba düşen Fransa, grup aşamasındaki ilk maçında Danimarka’yı farklı geçtikten sonra, Çek Cumhuriyeti karşısında da aynı başarıyı sergilemiş ancak ev sahibi Hollanda karşısında 2-1 öne geçtiği maçta 3-2 mağlup olmaktan kurtulamamıştı.
Horozlar, buna rağmen topladığı 6 puanla birlikte adını çeyrek finale yazdıran takımlar arasına girmiş ve çeyrek finalde İspanya ile eşleşmişti. İspanya ile oynanan mücadeleden galip gelmesi durumunda Türkiye ile Portekiz arasında oynanacak maçlardan galip ayrılan takımla eşleşecek olan Fransızlar, ilk yarıda attığı 2 golle çeyrek final aşamasını başarıyla geçmiş ve yarı final oynamaya hak kazanmıştı.
Portekiz’in Türkiye ile oynadığı maçtan galip gelerek Fransa’nın rakibi olmasıyla birlikte oldukça ilgi çekici bir karşılaşma ortaya çıkmış, Fransa efsanesi Zinedine Zidane’ın attığı altın golle sahadan 2-1 galibiyetle ayrılarak turnuvanın ev sahibi Hollanda’yı penaltılarda eleyen İtalya’nın finaldeki rakibi olmayı başarmıştı.

Mucize Final
Turnuvanın ev sahibini penaltılar sonucu eleyerek finale yükselen İtalya, oldukça başarılı bir takım olarak turnuvanın favorilerinden birisiydi.
Kendine has futbol tarzıyla birlikte her zaman tehlikeli bir takım olan İtalya karşısında Fransa’nın nasıl bir performans göstereceği de merak konusuydu. Zira Fransa da bu turnuvaya Dünya Kupası’nın son şampiyonu olarak gelmiş ve burada başarısını perçinlemek adına oldukça önemli maçlardan galibiyetle ayrılmayı bilmişti.
Ancak Final mücadelesi her zaman tüm sonuçlara gebe olabilecek bir müsabakaydı ve iki takımın da daha az hata yapması gerekiyordu. İşte bu hatanın yapılmaması gerektiğini en derinden hisseden takım 55’te öne geçmesine rağmen maçın son dakikalarında Wiltord’un golüne engel olamayarak uzatmaları oynamak zorunda kalan İtalya oldu.
Futbolun bir dönemine damga vuran Altın Gol kuralı, Euro2000 oynanırken geçerli bir kuraldı ve bir turnuvada daha tecelli eden kader, rakibinin bir hatasını değerlendirerek maçın gidişatını değiştiren Fransa’nın lehine tecelli etmişti.
Fransa, efsane golcüsü Trezeguet ile 103’üncü dakikada bulduğu altın golle Avrupa’nın da en büyüğünün kendisi olduğunu herkese kanıtlarken, İtalya ise artık daha az hata yapması gerektiğini öğrenmişti ancak kaçan balık büyük oldu.